LAPAROSKOPİ
Muayene ve görüntüleme teknikleri ile saptanan bir hastalığın tedavisi veya hastalıklı organın alınmasına yönelik olarak yapılan laparoskopik uygulamalardır.
Laparoskopinin en sık kullanıldığı hastalıklardan biri endometriosistir. Endometriosis hastalığı rahim içini döşeyen hücrelerin rahim dışında yerleşmesi ve üremesi ile ortaya çıkar. Hastalık en sık olarak periton adı verilen karın zarı ve yumurtalıkları tutar. Ayrıca rahim ve kalın barsak arasındaki bölgeye yerleşerek ağrılı lezyonlara neden olur. İleri safhalarında rahim, tüpler, yumurtalıklar, ve barsakları birbirine yapıştırarak ağrı, kısırlık, ve kitle semptomlarına yol açar. Hastalığın erken evresinde karın zarı üzerine barut yanığı tarzında lezyonlar vardır. Bu lezyonlar laparoskopi sırasında yakılarak veya lazer ile buharlaştırılarak giderilebilir.
Myomların önemli bir kısmı laparoskopik olarak çıkarılabilir.
HİSTEREKTOMİ
Histerektomi, uterusun (rahmin) tümden çıkarılması ameliyatıdır. Yunanca'da Histere: rahim, Ektome: kesme anlamına gelmektedir. Histerektomi ameliyatları, kadınlarda sezeryan ameliyatlarından sonra en sık yapılan ameliyatlar arasındadır.
Bu bölümde karından ve vajinal yoldan yapılan histerektomi ameliyatları tüm yönleri ile ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
Histerektomi ameliyatı yapılan durumlar;
A) Uterus (rahim) myomları (Myoma uteri, uterin fibroid)
Histerektomi en sık olarak uterusta (rahimde) bulunan myomlar için yapılmaktadır. Rahim duvarından köken alan uterin myomlar tıbbi literatürde myoma uteri, uterin fibroid gibi isimlerle de anılmaktadır.
Uterus (rahim) myomları kadınlarda en sık karşılaşılan tümörlerdir, tüm kadınların yaklaşık %20-25’inde myom bulunmaktadır. Myomlar büyüdükçe şikayet oluştururlar ve ameliyat gereksinimi doğmaktadır. Bu yüzden histerektomi ameliyatları en sık olarak myom nedeniyle yapılmaktadır.
Myomlar nedeni ile histerektomi kararının alınması genellikle anormal (düzensiz veya aşırı) kanamalar, kansızlık (anemi), pelvik (kasık) ağrı, sancılı ve bol adet görme veya bası gibi şikayetlere bağlıdır.
Myomlar kansızlık haricinde “bası” şikayetleri ile de ameliyat gereksinimi doğurabilirler. Özellikle barsak basıları kabızlık, idrar yoluna ait basılar idrar yolu ve böbrek şikayetlerine yol açabilir.
Ayrıca ultrasonda myomun hızla büyümesi ve anormal görüntüsü üzerindeki şüpheler de kanser (leiomyosarkom) riskinden dolayı histerektomi endikasyonudur.
B) Endometrial polip
Rahim içinde yer alan zara “endometrium” (döl yatağı) adı verilir. Endometrium içinde yer alan, sayıları bir veya bir den çok olabilen ve polip adı verilen et parçacıkları kişilerde adet düzensizlikleri, kanama gibi şikayetler oluşturabilir.
Poliplerin pek çoğu vajinal yoldan yapılan “Operatif Histeroskopi” işlemi ile alınabilmektedir. Ancak kişilerde ek bir patoloji de varsa (myom veya kanserleşme belirtisi gibi) yapılacak işlem histerektomi ile rahimin tümden alınmasıdır.
C) Endometrial Hiperplazi
Endometrial zarın kalınlaşması, patolojisinde kistik mitotik değişimler göstermesi kanserleşmenin öncüsü (prekanseröz) bir durum yaratabilir. Buna endometrial hiperplazi adı verilir.
Çoğunlukla hormonal ilaç tedavileri ile düzeltilebilen bu durumlarda, özellikle nüks veya durumun iyileşmeyip sebat etmesi halinde histerektomi ameliyatı düşünülmektedir.
D) Endometriosis
Adet ağrılarının şiddetli olması (dismenore), şiddetli kasık ağrıları, pıhtılı ve zor geçen adetler, ilişki sırasında aşırı derecede ağrı çekme (disparoni) gibi durumlar endometriosis’in belirtisidir.
Endometriosis rahim içi zarından köken alan hücrelerin batın içinde değişik yerlere yayılarak gelişimlerini bu bölgelerde sürdürmesi ile karakterize bir patolojik rahatsızlıktır.
Endometriosisde de öncelikle şikayete yönelik ilaç tedavileri denenmelidir. Sonuç alınamayan ve çocuk istemeyen hastalarda ise histerektomi son tercih olarak kabul edilmektedir.
KÜRTAJ
Kürtaj veya daha doğru tabiriyle "küretaj", genel anlamda rahim içinde istenmeyen bir gebeliğin tahliyesi anlamına gelmektedir.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: "Kürtaj hiçbir zaman bir aile planlaması yöntemi değildir".
Kürtaj, gebelik sonlandırılması için yapılabileceği gibi düşük yapan kişilerde rahim içinde eğer bebeğe ait parçalar kaldıysa, yani gebeliğe bağlı rahim içi materyal tam olarak atılamadıysa bunları temizlemek için de yapılabilir. Bu işlemin adı "Retansiyone küretaj" olarak anılır.
Küretaj, aslında bir anlamda tüm rahim içinin temizlenmesidir. Örneğin gebe olmayıp uzun süreli ve fazla adet gören kadınlara da küretaj yani rahim içi temizliği gerekebilir. Buradaki işlemin adı tanısal amaçlı yani "Probe Küretaj" dır. Yapılan küretaj sonrası kanama kesilir ve alınan rahim içi dokusu patolojiye gönderilerek kanamanın nedeni araştırılır. Yani yapılan işlem ile hem tanı hem de tedavi bir arada yapılmış olur.
Gebelik tahliyesi amacıyla yapılan kürtajlarda (legal küretaj) yasal sınır ülkemiz için "son adet tarihinden itibaren 10 hafta" ile sınırlıdır. Son adet tarihi, son adetin ilk (başlangıç) günüdür. Gebelik bu gebelik haftasının daha üstünde ise anne için hayati tehlike oluşturmadığı sürece anne ve babanın rızası olsa bile resmi kurumlarda yapılamaz.
HİSTEROSKOPİ
İnfertilite, tekrarlayan düşüklerin nedenlerinin araştırılmasında, anormal adet kanamalarının nedeninin araştırılmasında ve rahim içi patolojilerin tespit ve tedavisinde histeroskopi önemli bir tanı aracıdır. Laparoskopide olduğu gibi iki türü vardır:
Tanısal (Diagnostik) Histeroskopi (Ofis Histeroskopi)
Cerrahi (Operatif) Histeroskopi
Tanısal histeroskopi veya daha çok bilinen adıyla "Ofis histeroskopi" rahmin içini (uterin kaviteyi) incelemek için kullanılan bir yöntemdir. Muayenehane şartlarında da uygulanabilirliği nedeni ile daha sıklıkla "Ofis histeroskopi" ismi ile anılmaktadır.
Ofis histeroskopide de, laparoskopide olduğu gibi teleskop denilen ışıklı - optik bir sistem kullanılır; ancak çapı çok daha incedir. Tanısal amaçla kullanılanlarda çap 5 mm olur. Rahim ağzına genişletme (dilatasyon) yapılmadan girişim, jinekolojik muayene pozisyonunda gerçekleştirilir.
Rahim ağzından histeroskop aracılığı ile CO2 veya bazı özel sıvılar verilerek içeri girilir, böylece rahim duvarlarının biri birinden ayrılması sağlanmış olur. Genişleyen rahim içindeki yapıların histeroskopi ile direkt olarak görüntülenmesi sağlanır.
Tanısal histeroskopi genelde anesteziye ihtiyaç olmadan veya lokal anestezi ile hastaneye yatmadan uygulanabilen bir işlemdir. Rahim içinin daha kolay değerlendirilmesi için çoğunlukla adet kanamasının hemen bitiminden sonraki bir kaç gün içinde uygulanması gerekir.
Tanısal histeroskopi ile rahim içindeki polip, myom, adezyon gibi patolojileri direkt olarak görmek mümkün olmaktadır. Bu şekilde tanı konularak -eğer gerekirse- tedavi için uygun hazırlıklara başlanacaktır.