IVF ve Mikroenjeksiyon
İVF veya diğer adıyla "Tüp Bebek" terimi vücut içinde değil de laboratuar ortamında bir araya getirilen spermin kadın yumurtasını döllemesini ifade eder.
İVF, latince kökenli "İn Vitro Fertilizasyon" kelimelerinin baş harfleri kullanılarak elde edilen bir kısaltmadır. Burada in vitro "dış ortamda (tüp içinde) yapılan" , fertilizasyon ise "döllenme" anlamına gelmektedir. Döllenme sperm ve olgun yumurta hücrelerinin birleşmesine verilen "gebelik başlangıcı"dır.
Yani ivf, laboratuar ortamında "tüp içinde döllenme" anlamına gelmektedir ve tıbbi terminolojide tub bebek ile aynı anlama gelmektedir.
İngilizce'de de ivf olarak geçen tüp bebek işlemleri "in vitro fertilization" tümcesinin kısaltması olarak kullanılmaktadır.
Yumutalıkları çalıştırıcı ilaçlar verilerek kadındaki yumurtaların uyarılmasına "over stimulasyonu" adı verilir. Bu işlem bir takım ilaçlar ile kontrollü bir şekilde yapıldığı için "Kontrollü Overyan Stimulasyon (KOS)" veya "Kontrollü Ovaryen Hiperstimulasyon (KOH)" olarak da geçmektedir.
Kontrolllü over hiperstimulasyonundaki amaç yumurtalıkların uyarıldıktan sonra "ovulasyon indüksiyonu" denilen yumurta atılımını (ovulasyonu) uyarmaktır.
Ovulasyon oluşturulduktan sonra "yumurtaların toplanması" işlemine "oocyte pick up (OPU)" denir. İngilizce'de oocyte "olgun kadın yumurtası", pick up "toplama" anlamına gelmektedir. (Oocyte yerine Türkçe'de "oosit" kelimesi kullanılmaktadır ).
Tüp içinde bölünerek oluşan dört veya altı hücreli ilk gebelik ürününe "embriyo (embrio)" adı verilmektedir. Embriyoların rahim içine bir katter (ince çubuk) aracılığı ile yerleştirilmesi işlemine "Embriyo Transferi" (embrio transferi) anlamında "ET işlemi" denilmektedir. Embriyo transferi (ET) ivf işleminin son ve en önemli aşamasıdır.
Uygulama Süresi
İVF (tub bebek) 30 yıldan uzun bir seredir tıpta uygulanılan bir infertilite (kısırlık) tedavisi yöntemidir.
IVF ile ilk sağlıklı doğum 1978 yılında gerçekleşmiş ve İngiltere'de "Louise Brown" bu yöntemle dünyaya gelmiştir.
Mikroenjeksiyon
"Mikroenjeksiyon" (ICSI) işleminde ise sperm özel mikro-aletler yardımıyla yumurtanın içerisine direkt olarak yerleştirilmekte, adeta bir mikro enjektör vasıtası ile enjekte edilmektedir.
Bir mikro enjektör ile oosit (yumurta hücresi) tutucu pipetle sabitlendikten sonra delinerek içeriye sperm enjekte edilmektedir.
Halk arasında mikroenjeksiyon (mikroenjeksion) işlemine "iğneli gebelik" adı verilmektedir. Bir çeşit tüpbebek uygulaması olan mikroenjeksiyon işlemi İngilizce'de "microinjection" olarak geçmektedir.
Hem IVF hem de mikroenjeksion ile bu şekillerde vücut dışında elde edilen döllenmiş yumurtalar belirli bir süre özel besleyici sıvılar (kültür ortamı) içerisinde tutularak bölünmeye başlamaları beklenmekte ve daha sonra gelişen embriyolar belli bir safhadayken normal gelişimini sürdürebilmeleri amacıyla rahim içine yerleştirilmektedir.
Kimler Yararlanabilir?
Yumurtalık kanalları olmayan veya herhangi bir nedenle tıkalı olan kadınlar.
Gebe kalmak için geçirdiği cerrahi girişimleri başarısız olanlar ve cerrahinin çok riskli olduğu kadınlar.
Erkekten kaynaklanan nedenlerle çocuk sahibi olamayan çiftler. (Erkek faktörü, Male faktor)
Çocuk sahibi olamama nedeni; endometriyozis, rahim ağzındaki salgının sperm hareketlerini bozması (servikal faktör), yumurta kistlerinin çatlamaması (unruptured follikül), tekrarlanan 3 - 4 kez rahim içi aşılamada (intrauterin inseminasyon - IUI) ile gebelik elde edilememiş olanlar.
Yaşı 35' in üzerinde olan infertil kadınlar.
Nedeni izah edilemeyen (açıklanamayan) infertilite problemi (unexplained infertilite) olanlar.
TÜP BEBEK TEDAVİSİ
İn vitro Fertilizasyon (ivf, tüp bebek) işlemi nasıl yapılır?
Tüp bebek tedavileri modern tıpta 30 yılı aşkın bir süredir kullanılan bir yöntemlerdir.
Klasik in vitro fertilizasyon (ivf, tüp bebek) tedavisinde beş aşama mevcuttur:
1. Yumurtalıkları ilaçlarla baskılama
2. Yumurtalıkların ilaçlarla uyarılması (ovulasyon indüksiyonu, kontrollü over stimulasyonu)
3. Oluşan yumurtaların toplanması (OPU yöntemi).
4. İnseminasyon. OPU yöntemi ile toplanan yumurtalar özel yöntemlerle hazırlanmış belli sayıdaki sperm hücresi ile özel kültür sıvıları içinde bir araya konularak anne vücut ortamını taklit eden cihazlarda (inkübatörlerde) bekletilir. Bu işleme "inseminasyon" denir.
5. Embriyo Transferi işlemi. Bölünme hızlarındaki duruma göre 2 ile 5-6 gün arası bekleme döneminden sonra bölünen embriolar bir kateter aracılığı ile rahim içine enjekte ediler. Buna Embrio Transfer işlemi (ET) adı verilir.
.
Yapılan Testler
Bazal hormon testleri:
SH, LH, E2 (adetin 2. veya 3. günü), TSH, PRL ile gerekirse DHEAS, Total-Testosteron hormon testlerinin tüp bebek tedavisi öncesi yapılması önemlidir.
Özellikle bazal (adetin 2. veya 3. günü) FSH değerinin normalden yüksek (12 ve üzerinde), E2 değerinin 80 pg/ml üzerinde olması "düşük over rezervi" ni gösterir. Düşük over (yumurtalık) rezervi gebelik için olumsuz bir faktördür.
Transvaginal ultrason:
Adetin 2. veya 3. günü (bazal dönemde) yapılan "bazal ultrason tetkiki" hem rahim hem de yumurtalıkların değerlendirilmesi için önemlidir.
Ultrasonda yumurtalıklardaki rezerv durumu ("ovarian rezerv"), polikistik over olup olmadığı, kist veya endometrioma (çikolata kisti) olup olmadığına bakılmaktadır.
Yine rahimde myom veya polip olup olmadığı, rahmin hacmi ve anatomik (yapısal) bir problemi olup olmadığına da ultrason ile karar verilmektedir.
Tup bebek tedavileri ile kısırlık (infertilite) tedavilerinde genellikle ultrasonlar alttan (vajinal yoldan) yapılmaktadır.
HIV, Hbs Ag, Anti-HCV:
Kadında HIV (Aids testi) ile Anti HCV (Hepatit C testi) tedavisi olmayan ve gebelik oluştuğu takdirde doğumda bebeğe aktarılabilen viral hastalıkların varlığını gösterir.
HbsAg ise Hepatit B taşıyıcılığı gösterir ve eğer anne hepatit B taşıyıcısı ise doğumdan sonra bebeğe Hepatit B aşısı ve Hepatit B serumu yapılarak bebek "B tipi sarılık"tan korunmuş olur.
Kan Grubu
Anne kan grubu negatif babanın pozitif olması ve gebe kalındığı takdirde bebekte kan uyuşmazlığı açısından risk doğuracağı için gebelikte "Kan Uyuşmazlığı İğnesi (Anti D immunglobulin)" yapılmaktadır.
Rubella IgG:
Rubella Ig G pozitifliği daha önceden kızamıkçık (rubella) enfeksiyonu geçirildiğini gösterir ve olumlu bir bulgudur. Rubella Ig G negatif ise kızamıkçık açısından anne adayı risk altındadır ve gebelik öncesi aşılama veya döküntülü hastalıklardan uzak durma önerilir.
Kızamıkçık enfeksiyonu gebelikte geçirilirse bebekte ciddi sakatlıklar yaptığından ötürü gebeliğin tahliesi gereklidir.
aPTT,PTT,INR,ProteinS ve Protein C
Kanın pıhtılaşması ile ilgili bir faktörlerdir. Özellikle pıhtılaşma mekanizması bozukluklarında ("trombofili hastalığı") gebelikler düşük (abort) ile sonuçlanabilir. Trombofilide aPTT, INR ve PTT gibi faktörler ile Protein S, Protein C düşmektedir.
Kontrollü Ovarian Hiperstimulasyon
Tüp bebek (İVF) ve kısırlık (infertilite) tedavi uygulamalarında gebelik şansını artırmak için, her sağlıklı kadında normalde ayda bir tane olan yumurta sayısını arttırmak gereklidir. Bu nedenle yumurtalıkları daha fazla sayıda yumurta gelişmesine yönelik ilaçlar kullanılır.
Yumurtalıkların ilaçlarla uyarılarak yumurta oluşumunun kontrollü olarak arttırılması için yapılan işlemlere "Ovulasyon İndüksiyonu" veya "Kontrollü Ovaryen Hiperstimülasyon" denilmektedir.
Tüp bebek tedavi protokolünü; yaş, daha önceki tedavi öyküsü, daha önceki tüp bebek uygulamalarındaki sonuçlar ve adetin 2. veya 3. günündeki FSH düzeyi etkiler. Yumurtalıkları uyarmada kullanılan ilaçların neredeyse tamamı enjeksiyonla kullanılmaktadır.
Tedaviye hazırlık dönemi sırasında 1-2 ay süresince bir çeşit doğum kontrol hapı (Yasmin, Microgynon, Desolett, Ginera vs) kullanılır. Doğum kontrol hapları, daha sonra kullanılacak yumurtlama ilaçlarına yumurtalıkların vereceği cevabı arttıracaktır.
GnRH analoglarını kullanırken gördüğünüz adetle birlikte yumurtalıkları uyarıcı ilaçlara başlanacak ve bunlar ortalama 7-10 gün süreyle kullanılacaktır. Bu arada yumurtalıklardaki gelişen folliküler (yumurtalar) sık aralıklarla yapılan ultrasonografi (=folikülometri) ve hormonal incelemelerle (E2 ve P) takip edilir.
Tüm bulguları değerlendiren tüp bebek uzmanı doktor, yumurtaların toplanması (OPU) için en uygun zamanı belirler.
Folikülometri izlemlerinde yeterli büyüklüğe erişen folliküllerdeki yumurtaların olgunlaşması için HCG (human chorionic gonadotropin) adlı ilaç (Pregnyl, Ovitrelle) belirtilen saatte uygulanır ve 34 - 36 saat sonrasında yumurta toplama işlemi (OPU) yapılır.
Yumurtalıkların toplanmasından hemen sonra spermlerle inkübasyonu sonucunda elde edilen embriolar, toplamadan sonraki 2. , 3. , bazan de 5. günü rahim içine yerleştirilmektedir. Embrioların rahim içine yerleştirilmesine "Embrio Transferi (ET)" adı verilir.
Ortalama % 10 kadında işlemin, yetersiz yumurta gelişimi, erken yumurtlama, hormonlarda istenmeyen değişiklikler gibi çeşitli nedenlerle yumurta toplama aşamasından önce sonlandırılması gerekmektedir. ("siklüs iptali")
YASAL MEVZUAT
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Üremeye Yardımcı Tedavi (ÜYTE) Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik, 06,03,2010 Tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik, çocuk sahibi olamayan evli çiftlerden, tıbben uygun görülenlerin üremeye yardımcı tedavi metotları vasıtasıyla çocuk sahibi olmaları için yapılacak uygulamanın esaslarını, bu uygulamayı yapacak merkezlerin açılması, çalışması ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenliyor.
Yönetmeliğe göre, bu alanda faaliyet gösterecek merkezler, kamu ve özel hastaneler bünyesinde ünite olarak bakanlıkça yapılacak planlama dahilinde açılacak. Merkezler, bünyesinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık dalı ile erişkin ve yeni doğan yoğun bakımı bulunan hastanelerde bir ünite şeklinde kurulacak. Bu ünite, hastane hizmet binasının veya bina kompleksinin dışında ayrı bir yerde oluşturulamayacak. Hastane bünyesinde birden fazla merkez açılamayacak.
ÜYTE uygulamalarına ilişkin olarak merkezlerden toplanan bilgiler, Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilecek, her yıl rapor haline getirilecek ve yayımlanacak. Yayımlanan rapor, ÜYTE uygulamalarında bulunan ilgili tüm kuruluşlara gönderilecek.
İstatistiksel sonuç ve bilgiler merkezler tarafından bilimsel yayın organları haricinde bakanlık izni olmadan yayımlanamayacak. Abartılı sonuç ve başarı oranları bildirimi ile görsel veya yazılı basın kullanılarak hastaların ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine yol açan her türlü faaliyet bakanlıkça izlenecek ve uyarılacak, tekrarı halinde merkezin faaliyeti bakanlıkça durdurulacak.
YASAKLAR
Yönetmelikteki vasıf ve şartlara aykırı olarak, izin belgesi alınmadan tabipler ve diğer şahıslar tarafından ÜYTE yöntemlerinden kontrollü overyan hiperstimülasyon (KOH) takipleri yapılamayacak, invitro fertilizasyon (İVF) ve mikro enjeksiyon (ICSI) uygulama için hasta hazırlamak üzere özel yerler açılamayacak veya bulunulan yerlerin bir bölümü bu uygulamaya tahsis edilemeyecek. Bu tür faaliyet gösterilen yerlerin faaliyeti valilikçe derhal durdurularak ilgililer adli yönden işlem yapılmak üzere Cumhuriyet savcılığına bildirilecek.
Merkez sahipliği veya üçüncü şahıslar tarafından; şube, irtibat bürosu ve benzeri isimler altında veya belirli merkez veya merkezlere hasta temini amacıyla bir yer açılamayacak. Bu tür faaliyet gösteren yerler valiliklerce derhal kapatılarak bu yerlerden hasta kabul eden merkezlerin 30 gün süre ile yeni başvuru kabulü durdurulacak.
Çalışma izni olmayan kişilerce merkezlerde hiçbir uygulama yapılamayacak.
Kendilerine ÜYTE uygulanacak eşlerden alınan yumurta ve spermler ile bunlardan elde edilen embriyolar, yönetmelikte belirlenen esaslar dışında her ne maksatla olursa olsun bulundurulamayacak, kullanılamayacak, nakledilemeyecek ve satılamayacak. Bu yasağa uymadığı tespit edilen merkezlerin faaliyetleri ile merkez dışında aynı faaliyetlerde bulunan yerlerin faaliyeti valilikçe derhal durdurulacak.
ÜYTE uygulanacak eşlere sadece kendilerine ait üreme hücreleri uygulanacak. Herhangi bir şekilde donör kullanılması, donör kullanılarak embriyo elde edilmesi, adaylardan alınan yumurta ve spermler ile elde edilen embriyoların başka adaylarda, aday olmayanlardan alınanların da adaylarda kullanılması ve uygulanması yasak kapsamında değerlendirilecek. Bu yasaklara aykırı olarak elde edilen gebeliklerin herhangi bir aşamada tespit edilmesi durumunda, merkez süresiz kapatılarak bu işlemi yapan kişilerin sertifikaları iptal edilecek ve ilgili tüm çalışanların süresiz olarak ÜYTE merkezlerinde çalışmalarına izin verilmeyecek.
Yurt içinde veya yurt dışındaki ÜYTE uygulaması yapan yerlere, yönetmeliğe aykırı olarak hasta sevk etmek, yönlendirmek, teşvik etmek ve bu konularda aracılık etmek gibi eylemlere katılan merkezler ve/veya merkez personellerinin tespiti halinde ilkinde üç ay, tekrarında süresiz olarak merkezin faaliyetine valilikçe son verilecek. Merkez personeli olmamakla birlikte bu hususlarda aracılık ettiği tespit edilen kişi ve kişilerin varsa sertifikaları bakanlıkça iptal edilecek.
Yönetmeliğe aykırı uygulama yapıldığının herhangi bir aşamada tespit edilmesi halinde, bu uygulamayı yapan, hasta sevk eden veya aracılık eden kişiler ile gebe kalan kişi ve donör Cumhuriyet savcılığına bildirilecek.
RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNLENMESİ ESAS
İstenmeyen durum olan, anne ve çocuk sağlığını riske eden çoğul gebeliklerin önlenmesi esas olacak, bu doğrultuda belirlenen kriterler şöyle uygulanacak:
''ÜYTE yöntemlerinden biri olan klasik ovulasyon indiksiyonu ile ikiden fazla folikül gelişmemesi hedeflenmelidir. Çoğul gebeliklerin önlenmesi için üç veya daha fazla folikül gelişmesi halinde artifisyel inseminasyon işlemi yapılması yasaktır.
Merkezlerde ÜYTE uygulamasında birden fazla embriyo transfer edilmemesi esastır. Ancak, 35 yaşa kadar birinci ve ikinci uygulamada tek embriyo, üçüncü ve sonraki uygulamalarda iki embriyo, 35 yaş ve üzerinde tüm uygulamalarda en fazla iki embriyo transfer edilebilir.
Bu yasaklara aykırı hareket eden merkezlerin ilk tespitte üç ay, ikinci tespitte altı ay yeni başvuru kabulü durdurulur. Aykırılığın devam etmesi halinde merkezin ruhsatı/izin belgesi ve ÜYTE ünite sorumlusunun sertifikası iptal edilir.
Cinsiyetle ilgili ciddi bir kalıtsal hastalıktan kaçma hali hariç, doğacak çocuğun cinsiyetini belirleme amaçlı gonad ve/veya embriyo seçimi ve transferi yapılamayacak. Bu durumun tespiti halinde merkezin ruhsatı/izin belgesi ve merkez ÜYTE ünite sorumlusunun sertifikası iptal edilecek.
ÜYTE teknikleri kullanılarak oluşan çoğul gebeliklerde embriyonal ya da fetal redüksiyon yapılamayacak, ancak tıp fakültesi hastaneleri ve bakanlığa bağlı eğitim hastanelerinden alınan durum bildirir heyet raporuna göre redüksiyon işlemi gerçekleştirilebilecek.
ÜREME HÜCRELERİNİN SAKLANABİLECEĞİ HALLER
Üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk halleri ise şöyle:
Erkeklerde:
-Cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmesi halinde,
-Kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler öncesinde,
-Üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar (testislerin alınması vb.) öncesinde,
-Çok az sayıda sperm olması (kriptozoospermi) durumunda.
Kadınlarda:
-Kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler öncesinde,
-Üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak ameliyatlar (yumurtalıkların alınması gibi operasyonlar) öncesinde, üreme hücreleri ve gonad dokuları, bu materyallerin güvenliği açısından verici adaya ait DNA analizi ile birlikte saklanır.
Erkeklere ilişkin cerrahi yöntemle sperm elde edilmesi ve çok az sayıda sperm olması gibi tıbbi zorunluluklar nedeniyle sperm veya testis dokusunun saklanması durumunda, dondurulma tarihinden itibaren 90 gün içinde DNA analizi aranmayacak. Bu süreyi aşması halinde DNA analizinin bulunması gerekli olacak. Saklama süresinin bir yılı aşması halinde her yıl dokuların/hücrelerin saklanması için kişinin mutlaka başvuruda bulunarak rızasının devam ettiğini ifade eden imzalı dilekçesi vermesi gerekecek.
Dondurulan üreme hücreleri ve gonad dokuları, alınan kişinin yıllık protokol yenilememesi, isteği ve ölümü durumlarında müdürlükte kurulacak komisyon tarafından tutanak altına alınarak imha edilecek.
Adaylardan fazla embriyo elde edilmesi durumunda eşlerden her ikisinin rızası alınarak embriyolar dondurulmak suretiyle saklanacak. Saklama süresinin bir yılı aşması halinde her yıl embriyonun saklanması için çiftler mutlaka başvuruda bulunarak taleplerinin devam ettiğini ifade eden imzalı dilekçe vermeleri gerekecek. Eşlerin birlikte talebi, eşlerden birinin ölümü veya boşanmanın hükmen sabit olması halinde ya da belirlenen sürenin son bulduğunda saklanan embriyolar müdürlükte kurulacak komisyon tarafından tutanak altına alınarak imha edilecek.
Alınan numuneler merkezlerde en fazla 5 yıl saklanacak. 5 yıldan fazla saklanma bakanlığın iznine tabi olacak.
Yönetmelikte belirlenen ÜYTE uygulamaları ve yönetmelik dışı uygulamalar konusunda bilgilendirme amacıyla da olsa tüm basın ve iletişim araçları ile reklam yapılamayacak.
MERKEZLERİN SORUMLULUKLARI
Merkezler, ÜYTE uygulaması sonucu gebe kalan hastaların doğum eylemi gerçekleşene kadar takibinden sorumlu olacak.
Merkezler, şikayet üzerine yapılan inceleme ve soruşturma ile bakanlıkça teknik komisyona yaptırılan veya bakanlık müfettişleri tarafından yapılan olağan ve olağan dışı denetimler hariç olmak üzere, müdürlük ekipleri tarafından yönetmeliğin ekindeki denetim formuna göre üç ayda bir rutin olarak denetlenecek.
ÜYTE uygulama sonuçları il sağlık müdürlükleri tarafından yeterli bulunmayan merkezlerin faaliyeti, bakanlıkça üç aydan altı aya kadar durdurulabilecek. Bu süre içerisinde yeniden başvurulduğu takdirde, merkezin durumu tekrar değerlendirilerek çalışmasına izin verilecek veya faaliyetinin durdurulmasına devam edilecek. Sürenin sonuna kadar yeniden değerlendirme talebinde bulunmayan ve durumunda değişiklik olmayan merkezlerin faaliyet izni iptal edilecek.
Faaliyette olan merkezlerin herhangi bir nedenle kapanması halinde merkezde takip edilen vaka, dondurulmuş ve saklanmış embriyo, gonad dokusu veya gonad hücresine ait ilgili bilgi ve belgeler, bağlı bulunduğu il müdürlüğüne en geç üç gün içinde bildirilecek. İlgili müdürlük tarafından, merkeze en yakın hastane bünyesindeki ÜYTE merkezi belirlenerek merkezdeki dondurulmuş ve saklanmış embriyo, gonad dokusu veya gonad hücresi, muhafazasının sağlanması, hastaların mağdur edilmemesi bakımından işlemlerin devamının nakledilen merkez tarafından yürütülmesi için tutanakla nakledilen merkeze teslim edilecek.
Bir ilde ihtiyaç halinde birden fazla denetim ekibi oluşturulabilecek.
Yürürlüğe giren bu yönetmelikle, 21 Ağustos 1987 tarihli ve 19551 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.
KISIRLIK
İnfertilite (kısırlık), yani istenildiği halde çocuk sahibi olamama problemi pek çok toplumda önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Özetle; kısırlık kelimesi "infertilite", kısır "infertil", gebe kalabilme "fertilite", gebe kalabilir "fertil", gebeliğin başlangıcı olan döllenme olayı ise "fertilizasyon" ile eş anlamlar içermektedir.
İki türü vardır:En az bir yıl süreyle korunmamaya rağmen hiç gebelik oluşmaması durumu olan Birincil İnterfilite, önceden gebelik oluşması sonrasında en az bir yıl korunmamaya rağmen yeni bir gebelik olmaması durumu olan Sekonder İnterfilite.
İnfertilite nedeniyle başvuran çiftlerde, %40 oranında erkeğe bağlı, %40 oranında kadına bağlı ve %20 oranında da her iki eşe bağlı nedenler saptanır.
Bu nedenle, infertilite incelemeleri, her iki eş için aynı anda başlatılmalıdır.
İnfertilite tedavileri, genel olarak çiftleri maddi ve manevi yönden sıkıntıya sokabilen ve her aşamasında belli fedakarlıklar ile sabır gerektiren bir süreci kapsar.
İnfertilite incelemelerinin ilk adımı konuyla ilgili kavramları tanımak ve doğru şekilde bilgilenmektir.
KISIRLIK TEDAVİSİ
İnfertilite nedeniyle başvuran çiftlerdeki ilk adım dikkatli bir tıbbi öykü (anamnez) alınmasıdır.
Öncelikle doktorunuz sizinle tıbbi özgeçmişinizi, alışkanlıklarınızı, mesleki koşullarınızı sorgulayacağı bir görüşme yapar. Bu görüşmede ayrıntılı bir şekilde olası infertilite nedenleri sorgulanır.
Anamnezde (tıbbi öyküde) adetlerin düzeni, sancılı geçip geçmediği, cinsel ilişki sırasında ağrı, akıntı gibi jinekolojik yakınmalar sorgulanır. Ayrıca diğer endokrin hastalıklara yönelik öykü alınır.
Geçmişte geçirdiğiniz hastalıklar, ameliyatlar ve kullandığınız ilaçlar ile sigara, alkol gibi alışkanlıklarınız sorgulanır. Daha sonra kadın ve erkeğin sistemik muayenesi yapılır.
Jinekolojik muayenede, kadın dış genital organların muayenesinin yanı sıra, vajinal ultrason ile uterus (rahim) ve overler (yumurtalıklar) değerlendirilir; gerekirse smear alınır. Rahim iç dokusu (endometrium) ve over ölçümleri yapılır.
Tüm bu işlemlerden sonra doktorunuz size bir algoritma tanımlar. İnfertilite algoritması (akış şeması) her çiftin kendine özeldir. Ancak bazı genel işlemler değişen sırayla takip edilir.